Brokoli Nasıl Haşlanmalı?

BROKOLİ

Brokoli sebzeler içerisinde besin değeri ve sağlık fonksiyonları açısından gerçek bir “süper besin”.
Antioksidan, anti-inflamator fito-besin maddeleri,klorofil, vitaminler, mineraller ve posa kaynağı olarak mucizevi zenginlikte bir sebze.
Brokolideki zengin glukozinolat içeriği kansere karşı koruyucu beslenmede son yılların en umut verici bilimsel buluşlarından. Glukozinolat fito-besin maddeleri brokoli tüketildiğinde vücut sistemleri içerisinde ITC’s (izotiyosiyanatlar) dediğimiz anti-kanserojenik koruyucu maddelere dönüşerek fayda sağlıyor.
Brokoli liflerinin de ayrıca aşırı pişirme ile eritilmediğinde sindirim ortamında kolesterol moleküllerini kısmen bağlayarak emilmeden kendisi ile beraber vücuttan uzaklaştırma özelliği var.
Brokolinin besin değerinden faydalanmak için;
1. Kontrollü tarım ürünü veya organik sertifikalı brokoli daima ideal bir başlama noktası
2. Brokolinin tazeliği önemli. Üzerinde kahverengi lekelenme başlamamış, yapraklarda sararma görülmeyen, gövdesi esneklik göstermeyen sert dokulu koyu yeşil yapraklı brokoliler tüketmeye değer.
3. Çok ince kıyılmış çiğ parçaları salatalarda tüketmek aktif maddeleri kayba uğratmadan tüketmenin en iyi yolu.
4. Buharda pişirerek tüketme çiğ tüketimden sonra brokolinin besin değerini en iyi koruyan ikinci teknik.
5. Buhar sepeti veya buhar makinası içerisinde brokoli parçalarını en fazla 5-7 dk tutarak pişirme işlemi tamamlanmalı.

6. Pişmiş brokoliler 3dk kadar soğuk veya buzlu suyun içerisine batırıp çıkartılarak pişme tamamen durdurulmalı
Brokolinin koyu canlı yeşil renginin korunmuş olması başta klorofil maddesi olmak üzere diğer antioksidan maddelerinde pişme sonunda yok olmadığının bir göstergesi.
7. Suda haşlama yaparken brokolileri kaynama noktasında 5 dk dan fazla tutmadan süzün ama fito-besin öğelerinin çoğu suya geçeceği için haşlama suyunu da beslenmede değerlendirin. (Direk içerek veya domates suyuna karıştırarak tüketebilirsiniz)
Süzme sonrası buzlu veya soğuk suda pişme işlemini tamamen durdurmayı unutmayın.

Pastalık Şeker Hamuru

Uzun zamandır Discovery Channel'da izlediğim bir program olan Cake Boss (Pastacılar Kralı)'ın Ünlü İtalyan Pastacısı Buddy'nin pastaları nasıl yaptığı ve nasıl teknikler kullandığını merakla takip ediyordum.Geçen günlerde makaron tarifim için 'Ganaj'yapmıştım.Şimdi ise pasta süslemesi için olmazsa olmaz şeker hamurunu deniycem.Önce araştırmalarima göre tarifi yazmaya karar verdim.Daha sonra fırsat bulduğum bir vakit yapım aşamasını fotoğrafliycam.Tarife geçelim.

MALZEMELER:
450 gr. marshmallow şeker
4 yemek kaşığı su
500 gr. pudra şekeri
Bir çimdik tuz

YAPILIŞI;
Marshmallow şekerleri cam bir kaseye boşaltın.
Tencereye biraz su koyup, cam kaseyi üzerine oturtun.
Orta ateşte ara sıra karıştırarak marshmallow şekerleri eritin.
Burda dikkat edilmesi gereken; şekerlerin çok fazla erimemesi ve içlerine sıcak su kaçmaması.
Eriyen şekerlere su, tuz ve pudra şekerinin yarısını ekleyip, karıştırın.
Yoğurma kabının dibine bolca pudra şekeri dökün.
Eriyen şekerleri yoğurma kabına alın ve yoğurmaya başlayın.
Dikkat edin eliniz yanmasın.
Kalan pudra şekerinide ekleyip, hamuru iyice yoğurun.
Ele yapışmayan ama yumuşak kıvamlı bir hamur olcak.
Son olarak hamuru top haline getirin ve üzerine margarin sürün.
Streç film ile kapladığınız hamuru 1 gün yada daha fazla oda sıcaklığında bekletebilirsiniz.
Kullanacağınız zaman tekrar yoğurun ve istediğiniz süslemede kullanın.

Bitter Parça Çikolatalı Pasta

Uzun zamandır güzelce fotoğraflayarak bir tarif anlatamadım.Malumunuz okul ve dersler buna pek de izin vermiyor. :) Ama ansızın havaların soğuması ve Kar'ın her yeri bembeyaz yapması,okulumunda tatil olması vesilesi ile gelenekleri yaşatmak amacıyla önce kardan adamımı yaptım.Yorgunluğumu atarken de çikolatalı ve tiramisuyu da andıran bir pastanında bu güzel ve huzur dolu kış gününe çok yakışacağı düşündüm.İsterseniz şimdi tarife geçeyim.

Malzemeler :
Üç Yumurta
Bir Su Bardağı Toz Şeker
Birbuçuk Su Bardağı Un
Bir Paket Vanilya
Bir Paket Kabartma Tozu
Yarım Çay Bardağı Su

Islatmak İçin:
Süt

Arası Ve Üzeri İçin:
Bir Paket Kakaolu Krem Şanti
Kakaolu Pasta Kreması
Parça Çikolata

Hazırlanışı;
Bir kabın içine yumurta, şeker koyup karıştırıyoruz. Üzerine su, kabartma tozu, vanilya ve un koyup karıştırıyoruz. Yağlanmış kek kalıbına harcı döküp,daha önceden ısıtılmış fırında yüz yetmiş beş derecelik fırında pişiriyoruz.Pişmiş olan keki soğutup ikiye böldük.İlk dilimi servis edeceğiniz tabağa koyup üzerini sütle ıslatıp,elek ile kahve serpiyoruz daha sonra hazırladığınız krem şantiyi sürüp üstüne bitter çikolata parçaları serpiştiriyoruz.İkinci parça keki de kremşantinin üzerine kapatıp hazırladığımız pasta kremasını spatula yardımı ile bütün pastaya yayıyoruz.Tekrar son adım olarak kalan bitter çikolataları pastamıza serpiştiriyoruz.Dinlenmek üzere tatlımızı dolaba kaldırıp bekletiyoruz.

Servis ederken de kahve yahut çay ile sevdiklerimizle beraber hoş vakit geçirebiliriz.:)

Brownie Yapalım

Malzemeler

1 su bardağı eritilmiş tereyağı/margarin
1,5 su bardağı toz şeker
2 tatlı kaşığı vanilya
4 yumurta
1 su bardağı un
2/3 su bardağı kakao
yarım tatlı kaşığı kabartma tozu
yarım tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı dövülmüş ceviz/fındık/antep fıstığı
Hazırlanması:

Fırını 175C'ye getirin. 23-24cmlik kek kalıbını yağlayın.
Yağ, şeker ve vanilyayı çırpın. Yumurtaları teker teker ekleyip iyice karıştırın. Un, kakao, kabartma tozu ve tuzu ayrı bir yerde karıştırın. Yavaş yavaş yumurtalı karışıma ilave edip karışımın özleşmesini sağlayın. Fındıkları ilave edip karışımı kalıba dökün.
Fırında 20-25 dakika pişirin. Kalıptan çıkarmadan telin üzerinde tamamen soğutun. Soğuyunca servis tabağına alın. Dilerseniz çilek ve antep fıstığı ile süsleyip dondurma eşliğinde servis yapın.


Portakal Ağacı

Çikolatalı Muffin

Malzemeler:

- 1 adet yumurta
- 125 g tereyağı (oda sıcaklığında)
- 3/4 su bardağı süt
- 1/2 su bardağı yoğurt
- 1 paket vanilya
- 2,5 su bardağı un
- 2 yemek kaşığı kakao
- 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
- 1 tatlı kaşığı karbonat
- Bir tutam tuz
- 1 su bardağı toz şeker
- 1/2 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
- 1 paket (80 g) bitter çikolata

Yapılışı:

1. Yumurta, tereyağı, süt, yoğurt ve vanilyayı derin bir kaba alarak mikserle çırpın.

2. Ayrı bir kapta portakal kabuğu rendesi, un, kakao, kabartma tozu, karbonat, şeker ve tuzu harmanlayın.

3. İki karışımı birleştirip mikserle pütür kalmayıncaya kadar karıştırın. Küçük karelere kestiğiniz çikolatayı da karışıma ekleyin.

4. Hazırladığınız hamuru yağlanmış muffin kalıbınıza paylaştırın. 170 derece ısıtılmış fırında 25-30 dk kadar pişirin.

5. Fırından çıkardığınızda oldukça yumuşak olacaklar, o nedenle kalıptan çıkartmak için biraz bekleyin, daha sonra dikkatlice çıkartıp tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın.


Çikolatayı kim sevmez!Bol çikolatalı bu kekler çay ve kahve ile çok güzel gidiyor. :)
Şimdiden herkese afiyet olsun.

Tarif: /Sibel'in Kahvesi/

Antrikot Mühürleme

Öncelikle tüm islam aleminin Kurban Bayramını kutlarım ve her evin hemen hemen gelenek haline getirdiği kavurma şenliğini bir müddet bekletip önce bonfile etlerimi mühürleyip pişiririm.Herkese Afiyet Olsun diyorum.Tarifimi internetten aldım.Fotoğraflar tamamen bana aittir.

Yapılışı;
Etlerin önünü arkasını hafifçe zeytinyağıyla yağlayıp üzerini tuzluyorum (deniz tuzu kullanırsanız süper olur artık her markette öğütücü şişelerde satılıyor) Böylece tuz, pişerken etin üzerinde koruyucu tabaka oluşmasına yardım ediyor.
Aslında bu işin en önemli kısmı dökme demir tava kullanmak ancak henüz bir dökme demir tavam olmadığı için teflonda yapıyorum böyle idare ediyoruz.
Tavayı ocağa koyup ocağın altını en son dereceye açın tava tamamen ısınsın (etleri yağladığım için tavaya yağ koymuyorum) sonra etlerinizi tavaya koyun çıkan cazırtı ve dumanlar sizi korkutmasın doğru yoldasınız demektir.
Altı hala sonuna kadar açıkken etin bir yüzünü pişirin (3dk kadar), sonra diğer yüzünü de çevirip rengi dönene kadar yüksek ateşte pişirin. Sonra orta dereceye alın ateşi ve etin içinin pişmesini sağlayın.
Önemli bir nokta: pişmiş mi diye bakmak için asla ve asla çatal, bıçak v.s. batırmayın ete yoksa içindeki suyu kaybeder ve etiniz kurur.
Yeterince piştikten sonra bir ekmek kesme tahtasına ya da tahta bir yüzeye alıp 1-2 dk dinlendirin, bunun sebebi de pişme esnasında homojen dağılmayan iç sıvının homojen dağılımının sağlanmasıymış. (ben bu kısmı pek yapmıyorum direk dalıyoruz ete :)

Özgenin Oltası

Not;Ben baharat adına 'Biberiye' kullandım.Çok'da yakıştı.

Sunum için;
Ete ben en çok havuç yakıştırdığım için soyacakla dilimlediğim havuçları tuz ve zeytinyağında öldürdüm. :) Domateslerimle birlikte süsledim.

Herkese tekrardan Hayırlı Bayramlar!

Kakaolu Krep

Malzemeler;
2 yumurta,
1 su bard. un,
2 çorba kaşığı kakao,
2 çorba kaşığı pudra şekeri,
2 çay bard. süt
1 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı,
1 tutam tuz,
İçine ; 3-4 adet muz,
1 paket krem şanti,
Tavayı yağlamak için; 1 tatlı kaşığı tereyağı,
Üstüne; çikolata sosu,

-Önce yumurta , süt ve pudra şekerini çırpın. Daha sonra tereyağını ilave edin. Biraz daha çırpın. Geri kalan malzemeleri de ekleyip ( un ve kakaoyu birlikte elerseniz daha homojen oluyor) boza kıvamına gelene kadar çırpmaya devam edin.
-Teflon tavanıza hafifçe tereyağını gezdirip silin ve iyice ısıtın. Kepçe yardımıyla karışımdan alıp tavaya dökün. Her iki yüzünü pişirdiğiniz krepleriniz soğuduktan sonra bütün muzu içine ve muzların  üzerlerinede kram şanti koyup rulo yapın.
-Servis tabağınıza aldığınız ruloların üzerine çikolata sosu ve yine bolca bal gezdirin..( dövülmüş cevizde serpebilirsiniz)

Fasülye Turşusundan Meze

Ben ekşi ve mayhoş tatları çok severim.Turşu da bu konuda büyük bir nimet benim için.Bugün aklıma annemin yeni yapmış olduğu fasülye turşusu geldi.Sonra da genelde Karadeniz bölgesinde yapılan ve severek yenen salçalı turşu kavurmasını düşündüm.İlk defa 8-9 yaşlarımda Trabzon'da yemiştim herhalde.Tam olarak yaşımı hatırlamasam da o tadı hatırlıyorum.Neyse uzun zaman sonra yazınca çenem düştü tarife geçeyim canlar.Yani okuyanlarım varsa tabi:)
Fasulye Turşu Kavurma Yapımı;
Evde yapılmışsa kişi sayısına göre fasulye turşusunu istediğimiz boyutlarda doğruyoruz.
Sonra pratik bir şekilde ısıttığımız tavaya az sıvı yağ ekleyerek turşuları kavuruyoruz.Kimisi az kavrulmuş sever ben çok kavurmayı tercih ettim.
Daha sonra kavrulan fasülyelerin üzerine isteğe göre, göz kararı ben bir tabak için bir tatlı kaşığı salça kullandım.Salçayı yedirip 4 dk kadar tavada çevirdim turşuları.
Hem pratik hem güzel bir meze ortaya çıktı.Süslemesi için ben çeri domatesler ve limon kullandım.nerede kullanacağınız ve gerisi sizin hayal dünyanıza kalmış.
Afiyet olsun :)

Patates Kroket

Malzemeler

•    5 adet patates
•    2 adet yumurta
•    3 çorba kaşığı nişasta
•    2 çorba kaşığı ezilmiş beyaz peynir
•    1 paket kabartma tozu
•    1 kase un
•    1 adet yumurta sarısı
•    1  kase galeta unu
•    Sıvıyağ
•    Tuz
•    Karabiber
Yapılışı 
1.    Orta boy patatesleri haşlamak için bir tencereye yerleştirip haşlayın ve haşlanan patatesleri rendeleyin.
2.    Üzerine 1 yumurtayı, unu, karabiberi, 2 çorba kaşığı ezilmiş beyaz peyniri ve kabartma tozunu ilave ederek güzelce yoğurun.
3.    Elde ettiğimiz patates hamurundan ceviz iriliğinde parçalar alın ve istediğiniz şekli verin.
4.    Patatesleri önce una, sonra çırpılmış yumurta sarısına son olarak da galeta ununa bulayın.
5.    Kızartma yapabileceğimiz derin bir tavaya sıvı yağı koyup kızmasını bekleyin.
6.    Kızan yağa patatesleri atarak kızartın ve servis yapın.Şimdiden Afiyet olsun :)

Afiyet olsun.

Bitterli Makaron'um

Malzemeler
•    100 gr. pudra şekeri
•    50 gr.  fındık
•    15 gr. şekersiz kakao
•    2 adet yumurtanın akı
•    65 gr. toz şeker

Çikolatalı Ganaj İçin:
•    113 gr. bitter çikolata
•    30 gr. tereyağı
•    ½ su bardağı krema
Yapılışı 
1.    Kremayı sos tenceresine alıp kaynama noktasına gelinceye kadar ısıtın.
2.    Çikolata parçalarını ilave edip eriyene kadar karıştırın ve soğumaya başladığı zaman tereyağını karıştırıp pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın.
3.    Çikolatayı tekrar soğumaya bırakıp, pudra şekeri, file badem ve kakaoyu mutfak robotunda un haline getirin
4.    Yumurta aklarını mikserin orta ayarında çıkpıp, hızını arttırarak 5 yemek kaşığı toz şekeri azar azar ekleyin.
5.    Pürüzsüz hale gelinceye kadar çırpmaya devam edin ve kakaolu karışımın yarısını eleyerek ekleyip tahta kaşık ile karıştırın.
6.    Hamuru sıkma torbasına alıp yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklı olarak sıkın.
7.    Fırın tepsinizi tezgahınıza birkaç defa vurun.
8.    Bu işlem sonrasında makaronların üzeri biraz kuruyuncaya kadar yaklaşık 1 saat kadar bekletin.
9.    Daha önce 175 °C ayarlamış olduğunuz fırında 10 dk. pişirin.
10.  Pişen iki makaron arasına hazırladığınız çikolata ganajı sürerek birbirine yapıştırıp servis yapın.

Afiyet olsun. (Hamarat abla'dan)

Kremayı Nasıl mı Yaptım?

Malzemeler:

- 1 çay bardağı toz şeker
- 2 su bardağı süt
- 2 yemek kaşığı un
- 1 yemek kaşığı tereyağ / margarin

Yağ hariç tüm malzemeleri tel çırpıcıyla karıştıra karıştıra pişirin. kaynayınca içine yağını da koyup, biraz karıştırıp altını söndürün.

 

 

İncir Reçelini İzledim İncir Reçelini Sevdim

Ben herhangi bir şeyi popüler iken sevemiyorum.Yada birileri zorla kesin tatmalısın, kesin görmelisin,kesin izlemelisin demesin bana! Soğuyorum o her ne ise. Seveceğim bir şey olsa bile.İşte yeni bir film çıkar fragmanını görürüm merak ederim ama etrafımda o kadar çok konuşulur ki vazgeçerim merak etmekten, izlememe kararı alırım en azından modası geçene kadar.Ruh halim ona hazır olana kadar.Sözüm ona "İncir Reçeli".Yönetmenliğini Aytaç Ağırlar'ın yaptığı Halil Sezai ve Melike Güner'in muhteşem oyunculuğunun sade ama ağır,naif ama oldukça duygulu filmi. 2gün önce 4. Defa izledim ve ilk izlediğim günden beri tadını merak etmediğim incir reçelini sevdim:) Böyle oldu tanışmamız.Şimdi merak ederseniz tarife geçeyim.

Malzemeler;
1 kg. Taze incir
1 kg. tozşeker
1 adet limon

Hazırlanışı;
Taze İncir Receli;

Soyduğumuz incirleri bir güzel haşlıyoruz.Haşladığımız incirleri kurutana kadar sıkıp başka bir tencereye aktarıyoruz.Üzerine şekeri ilave ediyoruz.Orta hararetli ateşte kaynatıp Kaynama sırasında oluşan köpüğü tahta bir kaşıkla almayı unutmuyoruz.Reçel kıvamına geldiğinde 1 adet limonun suyunu ekleyelim ki hafif mayhoş olsun.Bir müddet daha kaynatalım. Ateşin üzerinden aldık.Reçel sıcakken kavanozlara dolduralım. Soğuduktan sonra kapağını sıkıca kapatalım.Bunlar ufak enstantenelerdir reçel yapımında.Ve sonrasında kullanacağımızgüze dek güneş görmeyen bir yerde bekletelim.

Kızamık Şekerinden Loğusa Şerbeti

Geleneklerimizi unutmayalım!
Doğum sonrası hoşluk ziyaretçilere ferah bir lezzet sunmak istiyorsak logusa şerbeti bir efsane.
Loğusa şerbeti nasıl ve ne ile mi olur?
Karanfil, tarçın, kızamık şekeri ve şekerle yapılan loğusa şerbeti, isteğe göre sıcak ya da soğuk içilebilen farklı bir lezzet Türk mutfağında.
Lohusalıktaki en güzel geleneklerden biridir loğusa şerbeti kaynatıp içmek ve gelen konuklara ikram etmek. Kimi yörelerde ise gelenlere ikram etmenin yanı sıra, akraba ve tanıdıkların evlerine sürahi ile göndermek de başka bir gelenek.. Anne sütünün bol ve bereketli olması, bebeğin sağlıklı ağız tadıyla, sıkıntısız bebekliğini geçirmesi maksadıyla yapılan bir şerbet. Genellikle bebeğin doğumunun ikinci günü sabahından, üçüncü günü akşamına kadar, misafir gelen eş dost ve akrabalara ikram ediliyor. Tarihte ise saraylarda doğum sonrasında, altın, gümüş ve billur kaplarda, ziyarete gelenlere, o bölümde çalışan cariyeler ikram edermiş.Geleneklere göre çocuk erkek ise sürahinin boğazına, kız ise kapağına kırmızı tülbent bağlanırmış. Ancak günümüzde akraba ve tanıdıklara göndermek yerine gelen konuklara ikram etmek daha yaygın. Şekerli ve baharatlı olduğu için süt yaptığı bilinen loğusa şerbetini yeni annelerin içmesi özellikle tavsiye ediliyor.

Loğusa Şerbeti İçin Gerekli Malzeme Listesi:
Yarım kg kızamık şekeri
5 su bardağı toz şeker
4 çubuk tarçın
10 karanfil
20 su bardağı su

Loğusa Şerbeti Hazırlanışı:
Tencereye su, şeker ve kızamık şekerini atın ve karıştırın.
Yaklaşık yarım saat pişirin.
Kaynamaya yakın tarçın ve karanfilleri ilave edip kaynatmaya devam edin.
Şerbeti ocaktan alın ve dikkatlice süzün.
Sürahiye aktarın.
İsteğe göre sıcak ya da soğuk servis yapın.

Ben Ekşi severim :) Ablam tarife uyup yapmış ama limonla naneyi de ben ekleyince limonatadan farklı ferahlatıcı bir lezzet çıktı ortaya.Not: Eğer şerbet aşırı tatlıysa sulandırmakta fayda olacaktır.

Annemin Organik Domates Çorbası

Malzemeler
2 yemek kaşığı zeytinyağı
5 orta boy soyulmuş ve rendelenmiş domates.
2 yemek kaşığı un
5 su bardağı sıcak su
tuz

Yapılışı;
Rendelediğimiz domatesleri bir müddet kavurup 5 bardak suyu ekleyip hafifçe koyulaşana kadar kaynatıyoruz.Daha sonra aslında bir çok kişinin ilk yaptığı işlemi annemin tabiriyle daha sonra ki adım olarak unu yağ ile kavurup domateslere ekleyip iyice karıştırıyoruz.Bu adımın sonraki işlem olmasının sebebi un sonradan eklenince domateslerin tadını değiştirmiyor olması.Karışım eğer pütürüklü ise ılınınca tencerenizin içinde el mixerini 1-2 defa çevirelim.Göz kararı tuzumuzu ekleyelim.Çorbamız bir süre piştikten sonra hazır.Hem organik hem doğal.Sıcakken üzerine rendelenmiş kaşar peyniri gezdirip servis edebiliriz.

Annemin Üzüm Kompostosu

Annem yazın difrize koyduğu meyveler ile kışın farklı farklı lezzetler oluşturuyor. Kimi zaman mor erik, çoğunlukla kuru kayısı, böğürtlen ve üzüm gibi taneli meyveleri tercih ediyor. Bazende bunu meyveler tazeyken yapıyor. Tıpkı şuan tarifini vereceğim üzüm kompostosu gibi.Şimdi tarife geçelim.
Malzemeler:

1-2 kg. Siyah-sarı-kırmızı üzüm kuru yada taze
2 su bardağı toz şeker
7 su bardağı su

Yapılışı:
1- Üzümleri ayıklayıp, yıkıyoruz.
2- 7 bardak suyu bir tencereye alıp içine toz şekeri ekleyip karıştırıp kaynatıyoruz.
3- Kaynamış suya üzümleri ilave edip, 5 dk. daha kaynatıyoruz.
4- Ardından ocağın ve tencerenin kapağını kapatıp, hoşafı soğutuyoruz. Kaselere hoşafları paylaştırdıktan sonra servis edebiliriz.
Not:Hemen servis edilmeyecekse uzun süre bozulmadan cam kavanozlarda saklıyabiliriz.

Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun.

Bir Ramazan ayını daha sabırla ve tuttuğumuz oruçlarla uğurlarken Bayram tüm neşesiyle karşıladı bizi.
'Ah O Eski Bayramlar' repliği bu yıl biraz unutuldu gibi.Yada bana öyle geldi.Şimdilik yeni tariflerimi paylaşamayacağım.Ama zaman bulduğum bir vakit annemin özel tatlısını da paylaşmayı düşünüyorum.Şimdilik Hoşçakalın.Herkese mutlu,huzurlu bir Bayram diliyorum.

Çikolatalı Islak Kek

Malzemeler

250 gr margarin

1 kg süt

4 yumurta

2 su bardağı şeker

3 yemek kaşığı kakao

1 vanilya

1 kabartma tozu

3 su bardağı un

Süslemek için
Damla çikolata

Islak Kek Tarifim;

Margarin süt şeker kakao bir tencerede kaynayıncaya kadar pişiriyorum.

Ve bu pişirdiğimiz kremadan 3 su bardağı ayırıp tencerede kalan kısmını soğutuyorum..

Ve yumurtayı ayrı bir kapta iyice çırpıyorum soğuttuğumuz kremayı yumurtanın üzerine boşaltıyorum.

Ve çırpıyorum. unu vanilyayı kabartma tozunu eleyip ilave edip ve karıştırıyorum.

Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında yağlanmış kalıba döküp 25. 30 dakika arasında pişirdim.

Fırından çıkan kekimizin her yerini çatalla yararak hava boşlukları açıyoruz kremanın girmesi için.
Ve o ayırdığımız kremayı üzerinde gezdiriyoruz., Islak keki damla çikolata veya Hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz
Arzuya göre küçük kalıplarda da yapılabilir tek kişilik. 

Julia Child'in Doğum Günü

Bir önce ki Post'da "Film Önerilerim"  adı altında size konusu yemek yapmak olan 3 film önermiştim. İşte onlardan ilki olan "JULİE & JULİA"  filminin Gerçek kahramanı Julia Child'in Bugün doğum günü.
   
      Julia Child'i Tanıyacak olursak;
Julia Child (kızlık soyadı: McWilliams; d. 15 Ağustos 1912-ö. 13 Ağustos 2004), ABD'li şef, yazar ve televizyon programcısı. 1960'lı ve 1970'li yıllardaki TV programlarıyla hızlı ve pratik mutfağa alışkın ABD'lilere Fransız mutfağını ve pişirme tekniklerini öğretti. En bilinen kitabı Mastering the Art of French Cooking (Fransız Yemek Pişirme Sanatında Ustalaşmak) 1961'de yayımlandı.
  Julia Child, 1912 yılında zengin bir ailenin kızı olarak Pasadena, Kaliforniya'da dünyaya geldi. 1946 yılında, Fransa'da yıllarını geçirmiş ve iyi şarap ve lezzetli yemek düşkünü olan Paul Cushing Child ile evlendi. ABD hükümeti, Paul'ü Marshall Planı çerçevesinde ABD lehine kamuoyu yaratmak üzere Paris'e atadı. Fransız mutfağıyla tanıştığı Paris, Julia Child'ın hayatında bir kırılma noktası oldu. Paris'teki evlerine taşınır taşınmaz kısa sürede bir Fransız gibi alışveriş yapmayı ve yemek pişirmeyi öğrenmeye başladı. Kocası Paul'ün eve getirdiği Larousse Gastronomique ile ufkunu daha da genişletti.

Yeteneğinin farkına varan Julia, Cordon Bleu adlı ünlü yemek okuluna yazıldı. Burada ünlü şef Max Bugnard'tan dersler aldı. Julia Child daha sonra bir yemek kitabı yazmak isteyen iki Fransız kadınla, Simone “Simca” Beck ve Louisette Bertholle ile tanıştı. Bu tanışıklık, Amerikan popüler tarihinin dönüm noktalarından biri olan Mastering the Art of French Cooking (Fransız Yemek Pişirme Sanatında Ustalaşmak) isimli kitapla sonuçlandı.

Julia Child'ın mutfağı

1950'lerde Amerikalılar'ın yemek kitabı olarak kullandığı en önemli kaynak, Irma Rombauer'in 1936'da yayımlanan Joy of Cooking 'ydi (Yemek Yapmanın Keyfi). Orta sınıf aileler için çok zaman almayacak pratik yemekler sunmak üzere yazılan kitap, Amerikalılar'ın çabuk ve hazır yemek anlayışına dayalı mutfak alışkanlığına uymaktaydı. Bu nedenle Julia Child ve arkadaşlarının hazırladığı, 700 sayfayı bulan ve bazı tariflerin 4 sayfa tuttuğu kitap yayınevi editörleri tarafından basılabilir bulunmadı. Kitap ve Child'ın kaderi taslağın genç editör Judith Jones'un eline geçmesiyle değişti. Jones ticari riski büyük olan Fransız Mutfağı Ansiklopedisi'ni basma kararı aldı, kitap beklentilerin de üzerinde bir satış rakamına ulaştı.

Julia Child, 1963 yılında başlayan televizyon programıyla birlikte, Amerikan halkının ilgisini daha da çekti. Baguette yapmak için, daha sonra kanserojen olduğu ortaya çıkan asbest levha kullanımını tavsiye etmesi ve bu hatasını hemen düzeltmesi haricinde, hayranlarının hep ilgi odağı oldu. 1966 yılında Timedergisinin kapağına çıktı.

1994'te eşi Paul'ü kaybeden Julia Child 2001'de emekliye ayrıldı. Evini bir üniversiteye, mutfağını ise ABD Ulusal Tarih Müzesi'ne bağışladı. 2000 yılında Fransa tarafından Legion d'Honneur nişanı,2003 yılında da ABD tarafından Başkanlık Özgürlük Madalyası ile ödüllendirildi.

Türkiye'de 16 Ekim 2009 tarihinde gösterime giren ve Julia Child'ın hayatından kesitler sunan, Nora Ephron'ın yazıp yönettiği Julie & Julia adlı filmde Julia Child'ı Meryl Streepcanlandırmıştır.

Kaynak:Vikipedi

Bitterli Suflem

Çikolatayı hangimiz sevmeyiz ki? Benim tercihim Bitter den yana.Uzun zamandır ordan burdan gördüğüm sufle tariflerini topluyor biri yapsa da yesek diyordum.Sonunda geçen gün oruçlu olmanın verdiği iştah ve istekle iftardan sonra yaptım.Bence kıvamı ve içinden akan çikolata şelalesi mükemmeldi. Şimdi tarife geçelim;
Malzemeler:
-2 paket bitter çikolata
-3 kaşık tereyağı
-3 yumurta
-1 yemek kaşığı toz şeker
-2yemek kaşığı un
Sufle kapları

Yapılış:
Bitter çikolatalarımızı benmari usulü eritiyoruz.Yani bir tencerede su kaynatırken başka demir bir kabı tencerenin üzerine koyup bitterleri buharda erittik.Tamamen eridikleri vakit 3kaşık tereyağını( margarinde olabilir) bittere ekleyip homojen bir hal alana kadar tahta kaşıkla karıştırıyoruz.Karışma işlemi tamamlandığında hem bağlamak hemde kıvamı koyulaştırmak için 2 yemek kaşığı unu serpiştirip karıştırıyoruz bitterleri ılımaya alıyoruz.
Bu işlem tamamlandıktan sonra 3 yumurtayı sarısı ayrı akı ayrı şekilde farklı kaplarda köpürünceye kadar çırpıyoruz. Yumurtanın sarısına 1yemek kaşığı toz şekeri ekleyip çırpıyorum. İki ayrı kap da köpürdü ise bunları büyük bir kaba beraber alıyorum.Sonrasın da ise ılımış Bitter sosumu bu karışıma ekleyip iyice karıştırıyorum.
Sufle kabları fırına dayanıklı ve çevresi margarinle yağlanmış olmalı.Sonuç olarak karışımı kablara eşit şekilde pay edip 190 derecelik fırında 10-15 dk aralığında pişiriyorum.
Not:Fırında çok bekletilmemeli aksi halde kek kıvamına gelir akışkanlığı biter.
Umarım deneyenleriniz olur:) Tarifim 5 Kişilik küçük kaplar ile 6 da olabilir şimdiden Afiyet olsun.

İşte Suflelerim Hazır! :)

Patates Sandalları

Aslına bakarsanız iki ayrı yerde gördüğüm mezeyi sonuç olarak birleştirdim ve bence tadı hiç de fena olmayan bir şey çıktı ortaya.Facebook,Twitter ve İnstagram'da görüntü olarak baya iştah kabartmış.Yani öyle söylüyorlar ben onların yalancısıyım. :) Hadi tarife geçelim.
   İlk olarak 200 derecelik fırında vazgeçilmezim olan kırmızı biber ve patlıcanları kabukları soyulana kadar pişirdim.Daha Sonra;
Her zaman ki gibi kişi sayısına göre hafif şekli düzgün ve şişkin patateslerimi yıkadım,soydum.Daha sonra  ortadan ikiye böldüm.Sandal şeklini alabilmeleri için içlerini fotoğrafta ki benim özel aparatım olan adını henüz bulamadığım "Şey" ile boşalttım.Siz bıçakla da yapabilirsiniz.Patateslerimi içlerine az zeytin yağı damlatarak tepsinin de altına 1 bardak su dökerek fırına verdim.Çıkarttığım içleri ise fotoğrafta ki gibi az yağda baharatlar eşliğinde(değirmen karabiber,kekik) pişirdim.Malum patates bu 40 dk.da ancak pişti.Bende bu arada fırından çıkardığım Kırmızı biber ve patlıcanımı soydum,doğradım.Pişen patateslerimin içine harç olarak koydum.Üstüne de tavada pişirdiğim patatesleri ziyan olmasın diye tekrar ekledim. 10 dk daha fırında bu şekilde pişirdikten sonra. İftara yakın üstlerine rendelediğim kaşarları  koyup fırında 5 dk. daha beklettim.

    Ve İftar sofrasına yakışır bir meze olduğuna inandım :) Yapıp yiyen herkese Afiyet Olsun.

Film Önerilerim!

İlk defa konusu yemek olan bir film izlemiştim.Ablamla beraber onun ısrarları üzerine.Ki ben korku filmlerini tercih ederim daha çok. :) Film'i izlemeye başladığımız andan itibaren "JULİE" karakterine hayran kalmıştım.Ve artık o filmi defalarca izleyebilirdim.Şimdi size izlediğim tavsiye etmeye değer bir kaç filmden kareler paylaşacağım...

 1-JULİE & JULİA
Birbirine benzeyen iki kadının yemek tutkusunu konu alan film, iki gerçek hikayeden yola çıkılarak hazırlanmış. Julie-Julia, farklı zaman dilimlerinde yaşayan ve kendi zaman dilimlerinde benzer mücadeleler vermiş olan iki kadının hikayesini anlatıyor. Bu filmde, zaman ve mekan olarak ayrı olsalar da hayatları iç içe geçen bu iki kadın, tutku ve cesaretle her şeyin başarılabileceğini gösteriyor. Meryl Streep ve Amy Adams'ın başrollerinde yer aldığı film; biyografi, dram, komedi ve romantizm türlerinin bir karşımı niteliğinde.

2-Aşk Tarifi - No Reservations
Baş aşçı Kate Armstrong (Catherine Zeta-Jones) hayatını, Manhattan’daki 22 Bleecker Restaurant’ı yönettiği gibi yönetir. Çevresindeki herkesi hem etkileyen hem ürküten hata kabul etmez biridir. Çılgın tempolu her öğünde nefes kesici bir ustalıkla tüm gücünü ortaya koyarak yüzlerce yemeği koordine eder, her bir yemeği mutlak bir mükemmellikle pişirir ve süsler. Kate’in mükemmeliyetçi mizacı, ekibine katılan, neşeli ve vurdumduymaz yeni aşçı yardımcısı Nick Palmer (Aaron Eckhart) tarafından sınanacaktır. Hayata ve mutfağa yaklaşımları farklı olsa da aralarındaki elektrik yadsınamaz ölçüdedir. Romantik komedi sevenler için mutlaka izlenmesi gereken bir film. 

3-Charlie’nin Çikolata Fabrikası - Charlie and the Chocolate Factory

Çikolata üreticisi Willy Wonka, çikolata imparatorluğu için veliaht arayışındadır. Eğitmek ve sonrasında yerini bırakmak üzere bir yarışmayla beş tane çocuk seçer. Aralarında, Wonka'nın fabrikasının yakınında oturan Charlie adlı yoksul bir çocuk da vardır. Bu beş şanslı çocuk, 15 yıldır hiç kimsenin görmediği çikolata fabrikasını gezer. Gördükleri, Charlie'yi büyüleyecek ve onu Wonka'nın fantastik dünyasına çekecektir. Fantastik sinemanın kralı Tim Burton'ın yönettiği filmin başrolünde Johnny Depp oynuyor. Film, fantastik filmlerden hoşlananlar için de eğlenceli dakikalar vaat ediyor. 

Benim izlemekten keyif aldığım üç film bunlar.Eğer yenileri eklenirse sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz. :)

Zeynep'den..